30 Ocak 2013 Çarşamba

Hayatsal Becerilme - Küf


İlle de yumuşak ellerini hayal etmek zorunda değilsin. Sana ağzından tükürükler saçarak, avazı çıktığı kadar bağırmasını da rüyalarında görebilirsin. Korkarak değil, özleyerek uyanabilirsin. Unuttun oyunu başlamıştır artık. İlk sahne ona 'bitti' dediğinde başlamıştır.  Oyunun provaları da ayrılık sonrası bir kaç kez içilen kış çaylarıdır. Unuttun bitti. Unutmak değil bol bol yutkunmaktır seninki. Duvara kazıdığın isminüzerine denk gelecek şekilde dolabı orayaçekmek, çay içilen bardakları bile kırmak,izlediğin filmleri unutmak, şarkılarıdinlememek. Neredeyse yolları bile yürümemek. 


Unutmak oyununun en acısı; cinsiyet gözetmeksizin ruh fahişeliği, ya da yalnızlık budalası olmaktır. Yeni şarkılar sevemeyeçalışırsın. Yeni kitapları arar durursun. Yanzle acaba şuradaki bana bakıyor mu? Eldeki kitaplar düşer de film gibi, yeni, bir kanırtıcıhikâye başlar mı diye düşünürsün. Olmaz demeyin ben şunu çok duydum; Sen öyle bir anımda karşıma çıktın ki anlatamam! Anlatma zaten. Ben anlatıyor muyum sana benim hayatımı nasıl becerdiklerini? Kafam bacak arasında mı bilmiyorum ama. Bizim gibilerin, ki bizim gibiyiz aslında hepimiz. Çünkü dünya çok dönek. E bu insanlar da dönmeyen bir zemin üzerinde yaşanmadığına göre İnsanlar da, aşklar da dönüveriyor işte. Dönüp kıçına sevdaları kaçanlar, kaçma ihtimali olanlar, kaçmış hikâyeleri dinlemiş olanlar siz hepiniz beni anlayacaksınız. Aklım bacak arasında ya hani benim ve cinsel içerikli sapıklığımdanödün vermeden yazılar yazacağım ya bundan sonra... Siz de anlayacaksınız ya beni dostlar...
Emin olun hiç birimiz leylek eşliğinde gelip de bu dünyaya hayran olmuş değiliz. Hayata küfretmeyen yaşamıyor demektir diye düşünüyorum aklımı başıma alalıberi. Küfretmeyenleri kesin leylekler getirdi bence. Sövmeyenler sanki yaşamayı da gerçekten yaşamayı sevmeyenler gibi. Ota çöpe değil de... Ben genelde dişe dokunur, dişimize dokunur şeylere küfrederim. Küf'rederimçünkü küflenmişimdir. 60 yaşında tonton bir dedenin küfrünü duydunuz mu siz? Mükemmeldir. 60 yaşında diyorum... küf'ün bini bi para. 
Şöyle toparlayacak olursak...
Eskilerde kalanları unutmak diye bir şey yoktur. Eski demek küf demektir. Eskide kalan yaşanmışlıkların zamanla kokuşabilir, küflenebilir içinde. Ağzında çıkmasa dayalarında küfredersin. Sert bakışlarınla küfünü gizlemeye çalışabilirsin. Kahkahalarınla mazideki hüzünlerini saklama gayretinde olabilirsin.
Öyle ama sen hiç; hep gülen ya da daima asık suratla dolaşanları yanakları ıslak gördün mü?

Serhat CAN  29.01.2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder