13 Temmuz 2011 Çarşamba

HAYAT



Ellerimi bağladınız arkadan suratıma tekmeler atıyorsunuz. Ağzımda tükürüklerim ve kanlarım saçılıyor etrafa. Gerin çarmıha beni olsun bitsin. İsa'yı anlar ve belki de tanrıya inanırım. Öyle ki Muhammed ve onun adına konuşanlar inandırıcı gelmiyor bana. 
Yakınlık gösterin bana, sonrada arkamdan bıçaklayın. Sırtıma soktuğunuz bıçak akciğerlerime ulaşsın. Karanlıkta bile gözlerimi bağlayın. Düşünen insanların nezarethanelerdeki uğradığı işkencelere maruz bırakın beni. Çırılçıplak ıslak soğuk bir taşın üzerine oturtun beni. Bazen de elektrik verin o suya, vücuduma ulaşsın tüm voltaj. Tırnaklarımı kerpetenlerle sökün. Güneşi alıp uzaklaştırın benden. Uzaklara götürün saklayın bir daha göstermeyin sakın ha. Üşütün beni. İt gibi titremek deyimi benimle can bulsun. Yakın beni. Kömür gibi olayım. Ciğerlerim, bağırsaklarım kalbim tenim yansın. Kokuları yayılsın. Pis kokumu duyanlar ortalığa kussun, tükürsünler benim yanık organlarımın kokusunu. 

Sonra yaşıyorsam bile, yanmamışsam yahut asılıp, kesilmemişsem henüz, nefes almamı engelleyin. Yetmedi mi hala? Parçalayın savurun her yana kuşlar bile yiyemesin hücrelerime ayırın. Yetmedi mi? Yetmeyecek mi? Nedenini bilsem bu yaptıklarının, sana karşı boyun eğerdim hayat, ama bana açıklama yapmadığın sürece sen bastıkça gırtlağıma bende çırpınmaya devam edeceğim. Seni yok etmek değil, var edeceğim hayat. Sana; beni de, sendeki bana ayrılmış payı da, yedirmeyeceğim hayat. Ya ölürüm ya da anlarım seni hayat. 


Serhat CAN / 2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder