2 Eylül 2011 Cuma

Kumdan Tutsaklık



Denizlerin içi kumdu eskilerde... Şimdi yosunlar ve çeşitli deniz bitkileri dolu. Sonra... Otlaklar ve yeşile özenti çalılıklar dolu sahiller. Bakımlı değil. Temiz değil. Küçük değil.

Küçük değil çünkü ben büyüdüm ve bütün sahili tek başına gezebiliyorum. Önceleri sadece kumdan kale yaptığım alanda büyürdü tatil keyfimin arazisi. Büyümek iyi bişi değil. Özgürsün, gezebilmektesin uzak arazileri, ancak hayal kuramıyorsun.

Kumdan kale çukurlar yapardım. Kum taneciklerinden yaptıklarım genelde o zaman içinde yer alamadığımız tatil köylerinin inşaatıydı. Kumdan kale genel adıdır bu biçim yapıların. Ben kalelerde hapsetmemiştim hayallerimi. havuzundan odalarına, barından restorantına en ince hayal ayrıntısına inşa ederdim içinde olamadığım tatil köylerini. Sular içinde kaydığım, kayarken çığlık attığım kaydıraklar bile yapardım. Büyüklerim için ayrı bölüm çocukların özgürlüklerine ayrı bir bölüm yapardım.

Ben tüm bu hayallerimi kumlarla kurarken... Yanımda sırtıma krem süren annem, güneşte çok kalma diyen babam vardı.

Babam deyince... Kumsalda idim. Babam denizde. Açılmış maviliklere yüzmekte. DEV karıncalar var yanımda yanı başımda kumsalda. Küçük ama gerçekten küçük serhat DEV karıncalarla yalnız başına... Babama bağırdım
- Baba karıncalar!!!
- Bir şey yapmazlar...

Çocukluğumun tatilleri... Tutsaktı.

Dev karıncalara, anneye, babaya tutsak'!!!

Tutsak olmak küçükken güzeldir ... Anneye, Babaya tutsak olmayı özleyeniniz hiç mi yok ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder