İkiye, üçe, beşe ayırdılar bizi.Sünniler Alevileri dövebilir.Türkler PKK yüzünden Kürt komşularını evlerine sokmayabilirler.
Bir
çorba kâsesi dostluklar yitirilip gidiyor.
Ermeni,
Rum, Çerkez, Çingene, Arap veya Afrika kökenli.
Biri
yere düşmeye görsün önceden, kolundan tutup
kaldırıl, bir bardak su verilmez miydi?
Yan
evde bizim mahallede yangın çıktı. Evsiz kaldı
komşularımız.
Komşunun
oğlu arkadaşımdı. Biz hep sokakta oynardık onunla ama akşam
ezanı okunana kadar evde olurduk. Şimdi ailece sokaktalar ama oyun
oynamıyorlar. Hava oldukça karanlık ve soğuk. Komşumuzun
evi yandı sokakta kaldılar. Koştular aldılar annemler onları
bize. Arkadaşım da, ben de çok küçüktük.
Oyun oynayalım dedim…
İstemedi.
Ses
bile vermedi. Korkmuş, yüzü gözü is içinde
sadece baktı bana.
Bir
hafta oldu olmadı. Mahallede bir kalabalıktır anlaşılmaz. Yani
ben anlamamıştım o zaman. Babama sürekli başka adamlar gelip
‘bu böyle olmaz’ diyorlar.
Ne
olmaz?
Müslüman
değillermiş onlar?
-Ne?
Dedim çocuk aklımla. Müslüman değiller miymiş?
Arkadaşım da mı? Gâvur mu?
İstemem
artık ben de. Mavi arabamla nah oynar bundan sonra!
O
zaman benim mavi oyuncak arabamın abdesti kaçar diye düşünmüş
olabilirim.
Nereden
duydum nasıl öğrendim bilmiyorum da Müslüman olmamak
kötü bir şey o zaman.
Babama
sürekli başka adamlar gelip yine bu böyle olmaz diyorlar.
-Olmaz
tabi atalım bunları evimizden. Gâvurmuş bunlar.
Ben
de ki gaz; Vatan toprağına düşman eli değmiş gibi!
Sonra
bir öğleden sonra eve geldim. Gâvurlar gitmişti. Anneme
dedim…
-Oh
be!
Nerede
benim mavi arabam rahatça oynayayım.
Baban
da dedi.
Babam
mı oynuyormuş? Akşam işten gelirken getirecekmiş.
-Peki
anne.
Akşam
oldu babam geldi. Mavi araba… yok!
Baba
arabam nerede?
Arkadaşına
verdim. Dedi.
Gâvura
vermiş oyuncağımı.
Bak
oğlum dedi. Biliyor musun bizim de evimize hırsız girmişti. Annen
sana hamileydi. Çok korkmuştu. Hırsızı biz komşu amcanla
beraber yakalayıp polise teslim etmiştik dedi.
Gâvura
bak sen… Babama yardım etmiş. Kapının dibi, pencere bitişiği
mavi arabamın ortak oyuncusu komşu gâvur arkadaşım. Mavi
arabam onda kalmıştı.
Babam
dedi ki arkadaşın arabanı çok istedi çünkü
onun bütün oyuncakları yangında yanmış.
Kızdın
mı bana oyuncağını verdim diye?
Kızmadım,
hiç kızar mıyım artık. Gâvur komşumuzla hırsız
bile yakalamışsınız. E bu adam o zaman gâvur falan ama iyi
adam demek ki benim arkadaşım da iyi çocuk zaten.
İyi
de madem iyiler… Neden mahallede babama gelip bu böyle olmaz
dediler.
Şimdilerde
anlıyorum. O zaman o –bu gâvurlar buradan gitsin
diyenlerin
hiçbirinin evine hırsız girmemiş, hiç birini evi
yanmamıştı. Ne yardım görmüş Ne yardım etmişlerdi.
Onlar sadece bizim gâvur komşuları sevmemekle yetinmişlerdi.
İnsanlık
gerektirir ki; iyi olun.
Dinimiz
der ki; iyi olun.
Akıl
mantık; iyi olun.
Doğarsın
iyisindir zaten.
Biz
bu kadar iyiyiz… İyiydik… Ne zaman kötü olduk? Neden
olduk?
Bizim
komşumuzla bile kötü olmamız birilerinin hoşuna mı
gidiyor?
Babam
mavi arabamı vermemiş. Komşu çocuk da istememiş zaten.
Şimdi
o çocukluk arkadaşımı arıyorum. Mavi Araba halâ
duruyor.
Gördüğüm
zaman hediye edeceğim ona…!
Serhat
CAN – 14.08.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder